Terleme, vücudumuzun toksinleri atmasını ve sıcaklığı (soğutma mekanizması) düzenlemesini sağlayan bir vücut işlevidir. Terleme vücudun ısı kontrol mekanizmasının temel unsurudur. Sıcak ortamda veya fiziksel aktivite sırasında terleme artar. Vücuttan atılan ter vücut sıcaklığını azaltır ve dengeler.
Ter kokusu ise, cilt yüzeyinde bulunan bakterilerden kaynaklanır, bu bakteriler ile ter sıvısının içine yağ asitleri ve organik maddeler karışır. Ter kokusunun miktarı ve yoğunluğu, kişisel vücut kimyası, beslenme tarzı, fiziksel aktivite, duygusal stres, kıyafetler ve çevresel koşullar gibi pek çok sebebe bağlı olabilir.
Deodorant, çoğu insanın kişisel hijyen rutinlerinin önemli bir parçasıdır. Bununla birlikte, mağazadan satın alınan birçok deodorant, cilt tahrişine neden olduğu ve hatta sağlık riskleri oluşturduğu bilinen kimyasallar içerir. Sorunun çözümü organik içerikli deodoranttır.
Kimyasal yüklü geleneksel deodorantlar, gözenekleri tıkama ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu şekilde terlemesini zorlaştırma eğilimindedir. Vücut, toksinleri ter vasıtası ile atamaz ise toksinler, kendi kendine vücuttan atılamayacağı için koltukaltında bulunan ve vücut bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan lenf nodlarının yakınında birikirler. Bu toksinler sonrasında tekrar dolaşım sistemine girebilirler ya da ciddi sağlık sorunlarına neden olabilirler.
Organik deodorant, doğal bakterilerin ciltteki tuz ve suyla karışmasını engelleyerek kokuyu önlemeye yardımcı olurken, vücudunuzun olması gerektiği gibi terlemesini sağlar!
Geleneksel ter önleyicinizdeki alüminyum veya diğer kimyasallar ciltte biriktiğinde, tere neden olan ve kokuyu daha da kötüleştiren bakterilerle karışırlar. Üstelik bu kimyasallar giysinizin kumaşındaki kimyasallarla reaksiyona girebilir ve giysinizde leke yapabilir.
Organik içerikler cilt sorunlarınız olma olasılığını azaltır, gözenek bloke edici bileşenlerin olmaması, iyi bakterilerin daha iyi çalıştığı ve hiç deodorantınız olmadığında bile kokuyu önleyebileceği anlamına gelir.
Alüminyum İçeren Ürünleri Kullanmanın Riskleri
Alüminyum vücuda soluma, gıda veya cilt vasıtası ile girebilir. Yüksek miktarda alüminyum içeren ürünler kullanmak, merkezi sinir sisteminin hasar görmesi, hafıza kaybı ve zihinsel problemlere, kas ve sinir sistemi hastalıklarına sebep olabilir.
Son yıllarda yapılan klinik çalışmalar alüminyum içeren ürünleri kanser hücrelerinin çoğalması ve alüminyum içerikli ürünler ile göğüs kanserinin arasındaki potansiyel ilişkiye dikkat çekmiştir.
Bu tip ürünlerde alüminyum kullanılmasının zararları şunlardır:
- Koltukaltına uygulandığı için göğüs bölgesine yakındır.
- Ürün içindeki alüminyum uzun süre cilt üzerinde kalır, cildin uzun süre boyunca temas etmesine sebep olur ve cilt altına geçişine olanak sağlar.
- Epilasyon sonrası koltuk altına alüminyum içeren deodorant ve antiperspirant uygulanması ciddi cilt hasarına yol açar ve alüminyumun vücut içinde, kan dolaşımına geçmesine zemin hazırlar.
Bu risklerin engellenmesi için alüminyum içeren ürünlerin kullanılmaması, alüminyum içermeyen ve kokuyu önleyen daha etkili ürünlerin kullanılması daha uygundur.
Kısaca özetleyecek olursak; Organik Deodorant Kullanmanın Bilinen 4 Faydası
- Organik deodorantlar alüminyum içermez.
- Organik deodorantlar doğal ve organik hammaddeler içerir.
- Organik deodorantlar cilt sağlığınıza fayda sağlar.
- Organik deodorantlar giysilerinizde sarı lekelere neden olmaz.
Sağlıklı organik deodorantları kullanarak sadece zararlı maddelerden ve istenmeyen vücut kokularından korunmakla kalmaz, aynı zamanda temiz ve beyaz kıyafetlerin keyfini her zaman çıkarabilirsiniz.